17 Mart 2009 Salı

balon.

17 Mart 2009 Salı
Aslında masumca başlar herkesin hikayesi; ve sonu bilince ne kadar ironik gelir insana yaşam. Küçükken rüzgara kaptırdığın balondur ilk günahın. Bilmeden istemeden işlersin suçu. Bir anlık yapılan bir şey, veyahut yapılmayan. O an bilmesen de, tekrar tekrar yaşacaksın bunu, o sevdiğin balonlar sen farkında olmadan göğün mavisinde yitip gidecek. İşin kötüsü anlatamazsın da derdini, olan olmuş yumurta düşüp kırılmıştır çoktan. Ve suçlu sensin.

Hatalarına bulanmış koşuşturuyorsun ortalıkta. Annen sesleniyor uzaktan yüzündeki kiri silmek için. Uzun süre hep o vardı yanında şefkatiyle. Neyse ki sonra 'sevgili' geldi devraldı bu işi. "Onlar da olmasa ne yapardın..." diyecektim ama bak gördün mü, yalnız kalmışsın yine. Bilmeden, istemeden yaptıklarını temizleyeceksin diye eline yüzüne bulaştırdın hep. Kirden o güzel gözlerin görünmüyor.

Biliyorum tecrübesizdin, biliyorum yanında olmadı insanlar ihtiyacın olduğunda. Seni kim suçlayabilir? 
[yalnızca sen.

Ve şimdi, kendi yarattığın dünyanın dip köşesinde oturmuş ağlıyorsun,
[aklında o ilk kez tuttuğun sıcak ve güvercin tedirginliğindeki ellerin özlemi.





İlk postuyla karşınızda Talemon ben, selamlarımı sunuyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum efendim.

3 yorum:

yoköylebisevgili dedi ki...

...ve sen göğe kaçan balonlar kadar güzelsin.

yerçekimine yenik düşürme gülüşünü,
güldükçe "daha" güzelsin.

Talemon dedi ki...

teşekkürler ve tamam :)

revenant dedi ki...

ooo hoş geldin yiğenim!

 
karalama defteri © 2008. Design by Pocket